Bugünlerde özellikle mobil uygulama dünyasına yönelik uygulama ve oyun girişimleri hemen herkesin dilinde. Pek çok insan bu sektöre adım atmak istiyor ve bu konuda fikirler geliştiriyor. Bu yazımızda ise düşündüğünüz fikrinizi doğru analiz ederek gerçekçi yatırımlar yapmanızı sağlamaya çalışacağız.
1) Pazar Araştırması
Öncelikle her hangi bir oyun ve ya uygulama fikri düşündüğünüzde bu fikrin ilk sizin mi aklınıza geldiğini araştırmakta fayda var. Malum Dünya sandığınızdan çok daha büyük ve bu fikri ilk düşünen olmamanız kuvvetle muhtemel olacaktır. Eğer ki ilk düşünen iseniz, yani fikrinizin benzeri bir oyun veya uygulama bulunmuyorsa da bu duruma yine kuşkuyla yaklaşmanız yararınıza olacaktır. Bu noktada düşünmeniz gereken bu fikri sizden önce kimsenin düşünmemiş olması olasılığı mı daha gerçekçi yoksa insanların bunu düşünüp yapmamayı seçmesi olasılığı mı söz konusu. Zira pek çok fikir düşünülmüş ancak belli nedenlerden dolayı yapılmamış veya yapılamamış veya da yapılıp tutmamış olabilir. Bu nedenle fikrinize dair geçmişten bugüne kadar yapılmış bütün girişimleri araştırmanız çok önemlidir.
2) Hedef Kitleniz
Herhangi bir fikir geliştirdiğinizde yapacağınız girişimin hangi kitleyi hedef alabileceğini bilmek girişimin başarısı açısından çok önemlidir. Geliştireceğiniz oyun veya uygulama çocuklar için mi? Yoksa gençler için mi? Ya da sadece 20-30 yaş arası kadınlara mı hitap edecek? Bunun önemi gelişiminize gelecek olan karlılığın sonucunda bu kitle tarafından sağlanacak olmasıdır. Hitap ettiğiniz kitlenin alım gücü nedir? Yada bu kitleye göstereceğiniz reklamların maliyeti ne kadar olacaktır. Kitlenizin hangi ülkede olduğu bile bunu en çok etkileyen faktörler arasındadır. Bu nedenle fikrinizin tutup tutmaması konusunda kitlenizi tanımak çok önemlidir.
3) Reklam Maliyetleriniz
Mobil uygulama ve oyun dünyası sizlere çok önemli bir imkan sağlamakta. Bu da ürününüzün rahatça reklamını yapabilmeniz ve bu reklamın dönüşlerinin bütün detaylarına ulaşabilmeniz noktasında olmaktadır. Siz her hangi bir televizyona reklam verdiğinizde elinizde çok az ve sağlıksız bir analitik varken mobil cihazlar üzerinden verdiğiniz reklamların kimlere gösterilmesini istediğinizden tutun da, reklamınızın izlenme süresine, ne kadar aksiyon aldığına, kimler tarafından beğenildiğine kadar yüzlerce bilgiye ulaşabilirsiniz. Bu noktada bunu iş fikrinizi çıkarmadan önce test etmek için kullanabilirsiniz. İş fikrinize dair bir reklam hazırlayın ve hedef kitlenizi belirleyerek ufak bir bütçe ile yayınlayın. Reklamınıza ne kadar tıklanıyor ve bunun maliyetini göreceksiniz. Belki reklamınıza her 100 gösterimden 3 kişi tepki verecek, ilgi gösterecek ve tıklayarak daha çok bilgi almak veya indirmek isteyecek. Bu gerçekten de oldukça iyi bir orandır bu arada bundan da bahsetmek gerek. Bu tıklama karşılığında ne kadar bir bütçe oluşuyor. Yani siz her bir kullanıcıyı ne kadara mal ediyorsunuz? İş fikrinizden elde edeceğiniz gelir bu maliyeti ne kadar sürede çıkarır? Yani kullanıcı ne kadar süre uygulamanızı kullanmalı veya oyununuzu oynamalı ki maliyetini karşılayarak kar getirebilsin. Bu araştırma fikrinizin tutup tutmayacağının en önemli göstergesi olacaktır.
4) Retention - Uygulamaya veya Oyuna Geri Dönüş Oranları
İş fikrinize reklam verip gereken araştırmayı yaparak kullanıcıların bu fikre gerçekten ilgi göstereceğini ön görebildiniz ve fikrinizi geliştirerek sonunda hayata geçirdiniz. Şimdi ise bu fikrin tutup tutmayacağını esas göreceğiniz zaman. Bu noktaya kadar her şey yerli yerinde gitmiş olabilir. Çok düşük maliyetle kulanıcıları çekiyor olabilir ve iş fikriniz gerçekten iddaalı güzel bir fikir olabilir. Ancak bütün bunlara rağmen fikriniz yeterince kullanışlı olmayabilir veya kullanıcılar tarafından denendiğinde sevilmeyebilir. Pek çok girişimci bu kör kuyuya düşerek kendi işine çocuğu gibi bakmakta ve tutmayan bir fikire geliştirme yapıp ayaklandırmaya çalışmaktadır. Bu da zaman ve doğal olarak maliyete neden olur. Bu noktada size yol gösterecek yegane analitik retention değerleridir. Gerek uygulamanızı veya oyununuzu yayınladığınız platformlar, gerek ise bu analitiği sunan Fabric gibi farklı platformlar bulunmaktadır. Bu analitiğe retention sekmesi altından bakabilirsiniz. Retention kullanıcıların uygulamanızı veya oyununuzu indirdikte sonraki günlerde tekrar açıp açmadığını gösteren değerdir. Eğer kullanıcılar programınızı sürekli olarak açıp kullanıyorlarsa sizi tebrik ederim. Muhtemelen çok başarılı bir girişime imza attınız ve yine muhtemelen sizi çok büyük gelirler bekliyor olacaktır. Ortamala olarak programınızı indirdikten sonraki birinci gün kullanıcıların en az %50’sinin, yedinci günde ise en az %20’sinin programınızı kullanmaya devam ediyor olması beklenmektedir. Yani hedeflediğiniz rakamlar kabaca bu şekilde diyebiliriz.
5) Gelir Modeline Uygun Kullanıcı Hareketi
Mobil uygulama veya oyunlardan temel olarak 3 farklı şekilde para kazanılmaktır. Bunlar doğrudan satış; uygulamanın tek seferde satın alınarak kullanıcı tarafından kullanılması, Freemium; uygulamanın ücretsiz bir şekilde kullanıcının almasından sonra belli özellikler için para ödemesi ve reklam gösterimi; uygulama içerisinde kullanıcılara reklam gösterilmesi üzerinden olmaktadır. Bu noktada uygulamanın retention rakamları ile birlikte gerek uygulamada kalma süresi gerek ise uygulamanızı kullanan kitlenin özellikleri önem arz etmeye başlamaktadır. Örneğin uygulamanızda reklam gösterimi yapıyorsanız elbette kullanıcıların mümkün olduğunca çok reklam görmesini isterseniz. Böylece geliriniz artacaktır. Bunun için de uygulamanızda zaman geçirmesi önemli olacaktır. Yada hitap ettiğiniz kitle 25 yaş üzeri bir kitledir ve bu kitle belli bir gelire hakim bir kitledir. Bu kitlenin uygulamanızdaki belli özellikleri satın almasını istersiniz, mümkünse belli özelliklere abone olmalarını isteyebilirsiniz. Bunun için uygulamada ne kadar kalıyorlar, hangi özelliklerini daha çok kullanıyorlar, hangi butonlarına basıyorlar ve benzeri bilgileri analiz ederek fikrinizi geliştirmeye devam etmelisiniz.
