7194Torba Kanun İle Binek Otomobilleri Giderlerine Yönelik Getirilen Kısıtlama
07.12.2019 Tarihli ve 30971 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan “7194 sayılı Dijital Hizmet Vergisi Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun" (Torba Kanun) ile vergi sistemimiz içerisinde 3 yeni vergi türü, uygulamaya sokulmuş, VUK ve GVK gibi başlıca vergi kanunlarında esaslı değişiklik ve yenilikler yapılmıştır.
Bu kanunun (7194 sayılı) 13, ve 14, maddeleriyle, GVK 40, ve 68 maddelerinde yapılan değişiklikle işletmeler araç kiralanmış yada araç ruhsatı kendi adına olsa da otomobillerin kira, yakıt, bakım vb. masraflarını gider yazarken yeni kısıtlamalara tabi olacaklar
Bu hükümlere istinaden
Binek Otomobillere İlişkin Kira Harcamaları ve Amortisman Giderlerine Getirilen Üst Sınır
Torba Kanun ile GVK’nın ticari kazançlarda indirilecek giderlere ilişkin düzenlemelerin yer aldığı 40. Maddenin 1, 5 ve 7. Fıkrasında ayrıca serbest meslek kazançlarında mesleki giderleri düzenleyen 68. Maddenin 4 ve 5. Fıkrasında yapılan değişiklikler uyarınca binek otomobillere ilişkin;
- Genel giderlerin,
- Kiralama harcamalarının
- Amortisman giderlerinin
belirtilen kısımları, kazancın tespitinde gider olarak dikkate alınacaktır.
Buna göre;
Ticari kazancın veya Serbest meslek kazancının tespitinde, faaliyetleri kısmen veya tamamen binek otomobillerinin kiralanması veya çeşitli şekillerde işletilmesi olanların bu amaçla kullandıkları hariç olmak üzere,
- Binek otomobillere ilişkin giderlerin en fazla p'i
- Kiralama yoluyla edinilen binek otomobillerinin her birine ilişkin aylık kira bedelinin 5.500 Türk lirasına kadarlık kısmıile binek otomobillerinin iktisabına ilişkin özel tüketim vergisi ve katma değer vergisi toplamının en fazla 115.000 Türk lirasına kadarlık kısmı
- ÖTV ve KDV hariç ilk iktisap bedeli 135.000 Türk lirasını, söz konusu vergilerin maliyet bedeline eklendiği veya binek otomobilin ikinci el olarak iktisap edildiği hâllerde, amortismana tabi tutarı 250.000 Türk lirasınıaşan binek otomobillerinin her birine ilişkin ayrılan amortismanın en fazla bu tutarlara isabet eden kısmı gider olarak yazılabilir.
Bu hükümlere bakıldığında Binek otomobillere ilişkin giderlerin en fazla % 70 oranında kabul edilecek bu giderler nelerdir , akaryakıt, sigorta , bakım giderleri vb. tüm giderleri kapsayabilir. Örneğin otopark gideri , köprü geçiş bedelleri bu konular net değildir , akaryakıt araç gideri midir net değildir. Ancak mevcut durumda sayılan bu giderlerinin tamamında % 70 oranında gider yazılacak. Giderlerin belirlenmesine yönelik Bakanlığın bir düzenleme yayınlaması faydalı olacaktır. Bazı yorumlara göre otopark gideri araç gideridir , bazı yorumlarda araç gideri değildir.
Diğer yandan Eski kanunda ÖTV ve KDV tutarı gider yada maliyet yapılmasında ihtiyarilik söz konusu iken yeni düzenleme ile ÖTV ve KDV tutarının maksimum 115.000 TL’lik tutara gider yazılabilecek , kalan kısım gider veya maliyet yapılması söz konusu olmayacak. Kanunen Kabul Edilemeyen Gider olarak kabul edilecektir. Birde aracın vergiler hariç araç bedeli 135.000 TL ye kadar olabn ve toplam bedeli 250.000 TL’ye kadar olan bir araç için amortisman ayırabiliriz. Üstünde olan tutarın amortismanı gider yazamayız, yada hiç amortisman ayrılmayacak .
Bu konuda yaşanacak en büyük sorun ise pahalı bir aracı alında , örneğin 400.000,00 TL. Ancak KDV ve ÖTV dahil 250.000 TL ye kadar olan kısmı için amortisman gideri yazabiliyoruz , aracı alındığında 400.000,00 TL ödendi , 250.000 TL’ye denk gelen kısım için amortisman gideri yapıldı , 150.000 TL’ye denk gelen kısım içide gider yazılmamış oldu. Bu aracı ikinci elde 400.000,00 TL’ye sattığmızda gider yazamadığımız 150.000,00 TL için ne yapılacak belli değildir. Bu tutara denk gelen gelir beyan edilecek mi ? gideri kabul edilmeyen bir unsurun geliri beyana tabi olacak mı ? bu konular belirsizdir.
Mevzuatın farklı yorumlanması, mükelleflerin vergisel yükümlülüklerini doğru bir şekilde anlamalarını zorlaştırmaktadır. Bu durum ise, mükellefler açısından bir belirsizlik yaratarak yükümlülüklerin mevzuata uygun bir şekilde yerine getirilmemesine yol açmaktadır. Vergi mevzuatının yeterince anlaşılamaması, mükelleflerin gereğinden fazla/eksik vergi ödemelerine de neden olabilmektedir. Dolayısıyla, mevzuatın karmaşıklığı hem vergi idareleri hem de mükellefler bakımından olumsuz sonuçlar doğurmaktadır. Bu kapsamda, araç giderlerinin kısıtlanmasına yönelik belirsizliklerin ortadan kaldırılmasına yönelik gerekli açıklamaların mükellefler yönünden büyük önem taşımaktadır.