Hayatımızın her alanında İletişim yönümüzü geliştirmek bizlere iyileştirme ve paylaşım sağlamaktadır. Düşüncelerimizi, fikirlerimizi rahat anlatmakta, vizyonumuzu genişletmekte ve çevremizi anlayabilmek de kolaylık sağlar.
Bizlerin iletişimi kuvvetli olduğunda , karşımızdakinin de İletişimine katkı sağlarız. Karşılıklı iletişim alışveriş sağladıkça, kişisel hedeflerimize daha rahat ulaşmayı ve hayattan keyif aldığımızı hissederiz.
Karşınızdaki insanın anlattıklarına odaklanmak İçin , diyalog içerisinde olmak önemli. Anlamak için anlaşılır ifadelerle anlatmayı, anladığımızı onaylayan ve karşı tarafında anlayabileceği ifadeler ve hareketler yapmalıyız. Dinlemeyi öğrenmek için öncelikle, sözleri kesmeden, anlatılan açıklamaları dinlerken anlamadığımızda soru sorabilmeyi bilmek önemli. Karşı tarafın kendini anlatmasına izin vermek temeldir.
Ses tonu iletişimde kullanmak önemli anahtardır
Kullandığımız kelimleri beynimizde süzgeçten geçirip belli tonda ifade etmeye dikkat etmemiz gerekir. Ton değişikliği farklı yönlere geçebilir. Pozitif ve tarafsız olmak karşı taraf ile iletişim bağımıza yön verir. Nazik ton ile konuşmak her zaman karşı tarafı dinletir. Sakinlik her düğümü çözer.
Beden dilimiz de ses tonumuzun eşitliğini sağlar. Duruşumuz, bakışımız . Güçlü iletişim de hareketlerimiz birbirini dengelemektedir. Karşımızdakinin gözlerine odaklanıp, ellerimizi çok hareket etmemeliyiz. Kollarımızı bağlamak da olumsuz bir duruma yol açar. Oturma şeklimizi konuşma ölçüsünde karşımızdakine belli ifadeyi yansıtmak önemlidir. Konuşmalarımızı beden dilimizle eşit dengede kullanmayı bilmeliyiz. Gerek biz konuşurken gerek karşımızdakini dinlerken belirli mimik ve ifadelerimizi ortaya koyarsak dinleme ölçümüzün ayarını sağlamış oluruz.
Sohbetler , her zaman dingin ve huzurlu olmayabilir. Karşımızdakini esir edecek uzun konuşmalar yapmamaya dikkat etmeliyiz.
Agresif, sert, sinirli konuşmalar genelde keyfimizi kaçırabilir. Bu yüzden karşımızdaki kendini kontrol edemiyorsa, biz kendimizi tedirgin hale sokmadan nefes alıp sakinleşmeye çalışmalıyız. Öfke kontrolümüzü iyi beslemeliyiz. Karşımızdaki Adil olmasa bile biz kendi saygınlığımız İçin itibarımızı düşünmeliyiz.
Söylediklerimiz, düşündüklerimiz hareketlerimiz aynı olsun. Eğer bir konu üzerinde bilmiyorsak , bilmiyorum demek erdemdir. Emin olmadığımız konular içinde iddia etmemeliyiz.
Bazı sohbetlerde uzun , sıkıcı konuşmalar olabilir. Belki sizleri ilgilendirmeyen durumlar içinde kalıyorsanız veya o ortamda bulunmanız gerekiyorsa, konuşmaları güncel ve daha keyiflendirmeye yakın konulara yön verebilirsiniz.
Soru sorarak çözüm arayabilirsiniz. İlgi alanlarınızı genişletebilirsin
Sözlü iletişimizin kuvvetlenmesini belirtirken , şimdi de sözsüz iletişimimizin de önemine dikkat çekmek isterim.
Bazen konuşmak istemeyip, fikirlerimizi internet / e- posta ve mesaj uygulama yoluyla ifade ediyoruz.
“Söz uçar yazı kalır “ cümlesi ile düşüncelerimiz kalıcı olabiliyor.
Bu durumda genel toplum kuralları içinde karşı tarafa saygı ifade edilen sözcüklerin yok olup gidiyor. Görgü kuralları gereği Teşekkür et
Söyledikleriniz ile düşündükleriniz bir olsun
Konuşma sırası bize geldiğinde konuşmamızın tamamen kendi düşüncelerimiz olmasına, kulaktan dolma bilgilerle konuşmamaya oldukça özen göstermeliyiz. Böylece kendinizi daha rahat ifade etmiş olursunuz. Ayrıca karşınızdaki bir soru sorduğunda cevap vermek için çok düşünmemiş ve karşınızdakinin dikkatini dağıtmamış olursunuz.
Karşınızdaki kişi kim olursa olsun (arkadaşınız , aileniz, sevgiliniz veya patronuz) ile iletişim kurmadan önce aranızdaki bağları, samimiyeti mutlaka dikkate almalısınız.