Japonya'da okul müdürlükleri öğrenci velilerine, "Çocukların evde iken uyması gereken kurallar" ile ilgili 20 maddelik bir yazı göndermiş.
1) Biri konuşurken dikkatli bir şekilde dinle.
2) İnsanlara selam ver.
3) Soruları açık bir şekilde ve duyulabilir bir düzeyde yanıtla.
4) Sandalyede uygun bir şekilde otur.
5) Başkalarına ait olan eşyaların, sana ait olmadığını anla.
6) Ayakkabılarını çıkardıktan sonra, düzenli bir şekilde yerine koy.
7) Giysilerinin temiz ve düzenli olduğu ve kırışık olmadığından emin ol.
8) Masanı ve çevreni düzenli tut.
9) Gece erken yatmaya, sabah erken kalkmaya alış.
10) Kahvaltıyı önemse ve mutlaka yap.
11) Dişlerini her zaman fırçala.
12) Asla yalan söyleme.
13) Kimseyi dışlama ve kimseyi dışlanmış hissettirme.
14) Eğer birinin bir sorunu varsa, çözümünde ona yardımcı ol.
15) Kimse hakkında kötü şeyler söyleme.
16) İnsanlarla iyi geçinmeyi ve yeni şeyler öğrenmeyi bir alışkanlık haline getir.
17) Asla tek başına oynama.
18) Başkalarıyla da oynayabilecek kadar sıcakkanlı ve girişimci ol.
19) Doğada zaman geçirip rahatlamak ve daha fazla hareket etmek için, evin dışında oyna.
20) Eğer bir hata yaptıysan, ciddi bir şekilde özür dile.
Eğitim Ailede Başlar
Çocukların evde uygulaması gereken bu ilkeler evrensel olup, tüm insanların uyması gereken kurallardır. Tüm din ve kültürlerde mevcut olan bu “Altın kurallar”, aynı zamanda, “Ben ahlaki güzellikleri tamamlamak için gönderildim” diyen Hz. Muhammed’in de Müslümanlara yönelttiği ve uygulamalarını beklediği dini-ahlaki ilkelerdir.
Eğitim, ailede başlar. Okul, ailede verilen/verilmesi gereken bu eğitim yönlendirir veya tamamlar. Eğer ailede ahlaki eğitim yoksa, o ortamda yetişen çocuk, okulda “sorunlu öğrenci” muamelesi görür.
Küçüklükten itibaren edinilemeyen, yukarıdaki ve benzeri, eğitim kurallarının, ileriki yaşlarda kazanılması zordur. Toplumumuzdaki ahlaki yoksunluğun temelinde bu vardır. O nedenle tüm okudukları, duydukları pozitif ahlak ilkeleri, bir türlü hayata geçirilemiyorsa, bunun en büyük nedeni, bunların küçük yaşta aileden öğrenilmemesidir.
Japonya’daki okullarda söz konusu ilkeler zaten öğretiliyor. Ancak ailelere böyle bir yazı gönderilmesinin anlamı, “biz öğretiyoruz ama evde de böyle görsün. Öğrettiklerimiz eve de yansısın” demektir. Ancak bu yazıda temel vurgu şudur: “Evdeki anne-baba ve değer aile bireyleri! Siz de böyle olun”.
İslami Gelenekte Aile Eğitimi
İslami gelenekte çocuğun eğitimi, anne karnında iken başlar. O nedenle anne, hem psikolojik hem de fiziksel açıdan sağlıklı ve dikkatli olmalıdır. Zira hamilelik sürecinde annenin tüm yaşamsal süreci, cenine sirayet etmektedir. Bu durum, annenin ruhsal travmalarından tutun da, yediği ve içtiklerinin sağlıklı ve haram-helal olmasına kadar uzanır. Ardından da doğum sonrası aile içi ortam rol oynar. Bu doğrultuda olumsuz aile ortamları, çocukların geleceğini negatif olarak şekillendirmektedir.
Ülkemizde bir takım ahlaki çözülmeler ve olumsuzlukların yaşanması ve moral çöküşün belirgin bir şekilde görünmesi, temeldeki aile eğitiminin çatırdaması anlamına gelmektedir. Bunun telafisi mümkün ama çok ciddi emek harcanmasını gerektirir. Bu emeği, önce aile, sonra okul ardından da devlet üstlenmelidir. Çünkü insan, toplumsal bir varlıktır.
İslam gelenekte, bir başkası için dua ederken, dua edenin öncelikle kendi günahlarının bağışlanması için dua etmesi uygulaması vardır. Bunun anlamı, başkalarının iyiliğe yönelmesi ve iyi olması için, öncelikle kendini iyileştirmelisin.
Japonya'nın Aile Eğitimindeki Başarısı
Japonların küresel başarısı, açıktır. Bu başarıda en büyük pay, öncelikle ailenin sorumluluk üstlenen eğitimi, ardından da okulların söz konusu değerlerin korunmasına yönelik çabasıdır.
Eğer aile, uygulamalı olarak, bizzat kendileri ahlaki erdemleri yaşamak suretiyle, çocuğa iyi eğitim verirse, okuldaki değerler eğitimi bunun üzerine kurulur ve devam eder. Aksi takdirde çocuk okulda almış olduğu ahlaki erdemleri, evde ve sokakta göremezse, anne ve baba, çocuğun hayatındaki temel veri olduğu için, aileyi asıl olarak kabul eder ve bunlardan gördüklerini uygular. Unutmayalım, sokaktakiler de bir ailede yetişmiştir. Devleti de aile ortamlarında yetişen insanlar yönetir. Ailede nasıl yetişmişse, temel güdü itibarıyla, bürokratlar ve yöneticiler, devleti de o doğrultuda yönetirler.
Japonya’da okulların öğrenci velilerine gönderdiği yazıdaki söz konusu ahlak ilkeleri, Müslümanların yitiğidir. “İlim, Çin’de de olsa arayınız” hadisi, bizden uzaklaşan evrensel ahlak ilkelerine sahip çıkmamızı emretmektedir. Biz iyi ve dürüst olursak, çocuklarımız da bize uyar. Zira çocuk, ailenin aynasıdır.
Kaynak: Prof. Dr. Ramazan BİÇER / Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi