Loading

Diderotun Kırmızı Sabahlığı

pembe panter

Adını ünlü Fransız filozof, devrimci Denis Diderot’ tan alan ‘’Diderot Etkisi’’ kavramı içerisinde bulunduğumuz tüketim kültürünü açık bir şekilde ifade eder. Diderot etkisi; kişinin satın aldığı birşeyin kişi üzerinde yarattığı tamamlama duygusuyla yeni birşeyler daha almak istemesidir de ne alaka bu kırmızı sabahlık? İşte bunu Diderot’ un kendisini gözlemleyerek, düşüncelerini ifade ettiği  ''Eski sabahlığım için pişmanlıklar''  adlı makalesi  ile anlayacağız.

Ünlü filozof maddi sıkıntılar içerisinde olsa da o zamanın kapsamlı ansiklopedilerinden olan Encyclopedie’ nin kurucu ortağı ve yazarıydı. Neredeyse tüm yaşamı yoksulluk içerisinde geçiyor darken, 1765 yılında Rus İmparatoriçesi Büyük Catherine ondan kütüphanesini satin aldı. Aynı zamanda Diderot’ u kütüphanecisi olarakta işe aldı.

Diderot kazandığı parayla kendisine ödül olarak hep hayal ettiği pahalı, gösterişli kırmızı bir sabahlık satın aldı. Sabahlık o kadar ihtişamlıydı ki evdeki eşyaların sabahlıkla olan uyumsuzluğu gözüne batmaya başlamıştı ve başladı eşyaları sabahlıkla uyumlu hale getirmek için değiştirmeye.

Bu değişimler sonucunda kendisini evdeki tüm eşyaları yenilemiş ve yeniden borç batağına batmış olarak buldu.

İşte bu makalesi ile içerisine düştüğü tüketim çılgınlığını anlatmıştır.

“Eski sabahlığımın mutlak efendisiydim fakat yenisinin kölesi oldum.”

Kanadalı antropolog Grant McCracken 1988 yılında bu bütünlük arzusunu ve bu arzunun satın aldığımız şeyleri nasıl şekillendirdiğini tanımlamak için ''Diderot Etkisi'' terimini kullanmıştır.

Diderot Etkisi, yeni birşey (mülk, araba, eşya vs.) edinmenin genellikle daha fazla yeni şey edinmemizi sağlayan bir tüketim sarmalı yarattığını ifade eder. Sonuç itibarı ile mutlu ya da tatmin olmak için asla ihtiyaç duymadığınız şeyleri satın alırsınız.

Diderot’ un yıllar önce gözlemlediği bu etki günümüzde pazarlamada halen kullanılmaktadır. Mağazalarda ki eşyalar birbirlerini tamamlayacak şekilde yerleştirilir (Örneğin; Ikea). Bu bütünlük ise kişiye yeni bir kimlik ve yaşam biçimini ifade eder.

Diderot’ un çok istediği yeni ve kırmızı sabahlığı halihazırda bulunan eski sabahlığının duygusal konforunu sağlayamamıştı. Yeni sabahlığı ile arzuladığı yaşam biçimine kavuşamamakla birlikte herşey tam bir kaosa dönüşmüştü.

Ve Diderotun satırlarıyla tamamlayalım yazımızı, kendimize göre çıkaracağımız derslerle;

''... Hayır dostum, hayır, hiç bozulmadım. Bana gelen muhtaçlara kapım her daim açık; beni her zamanki kadar cana yakın buluyorlar. Onları dinleyip öğütler veriyorum; onlara destek oluyor, dertleriyle hemhal oluyorum. Ruhum katılaşmadı, burnum kalkmadı. Her zamanki gibi sırtım dik, alnım açık. Aynı dürüstlük, aynı hassasiyet baki. Sahip olduğum lüks daha çok yeni, zehir etkisini henüz göstermedi. Fakat zamanla ne olacağını kim bilebilir? Karısını kızını unutmuş, borca batmış, bir eş ve baba olmaktan çıkmış bir adamdan ne beklenir – güvenli bir yere üç beş kuruş saklayacağına...

Ey aziz peygamber! Aç ellerini semaya ve tehlikedeki dostun için dua et. De ki Tanrı’ya: Dünya nimetlerinin Denis’yi yozlaştırmakta olduğuna hükmedersen şayet, tapındığı o şaheserleri esirgemeyesin. Onları yok edip Denis’yi fakirliğine geri döndüresin. Ve ben, kendi payıma, şöyle haykıracağım semaya: Ey Rabbim! Aziz peygamberin dualarına ve senin iradene teslim oluyorum. Her şeyi sana bırakıyorum. Her şeyi geri al, Vernet dışındaki her şeyi! Ah, Vernet’yi bana bağışla! Onu yapan ressam değil, sensin. Kendi eserine ve dostluğun eserine hürmet et. [...] Zaten insanların ziyaret ettiği, dinlemeye geldiği ben değilim artık: evime gelip hayranlıkla süzdükleri, Vernet. Ressam küçük düşürdü filozofu.

[...]

Zamanla bütün borçlar ödenecek, pişmanlık dinecek ve ben safi sevinç duyacağım. Korkmayın, güzel şeyleri istiflemeye yönelik çılgın arzu beni ele geçirmiş değil. Sahip olduğum dostlara hâlâ sahibim, sayıları da artmadı. Laїs’e sahibim, ama Laїs benim sahibim değil. Kollarında mutlu olan ben, onu başkasına vermeye hazırım: seveceğim, ve benden daha mutlu edeceği birine. Bir de sır vereyim size: herkese çok pahalıya mal olan o Laїs için ben tek kuruş ödemedim. ''

Dilek Seferoğlu
Yönetici / 284 Yazı / 396,9K Okunma


Yorum Yap

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

ya da üye olmadan yorum yap ve onaylanmasını bekle.
ÜST