İş hayatında analiz etme tutkusuna yenik düşen birçok girişimci vardır. Bu nedenle en iyi analizin, yeteri kadar analiz olduğu söylenebilir.
Konuya öncelikle analiz ve paraliz kelimelerinin anlamları ile başlayalım. Daha sonrasında analiz paralizi tanımı ile iş hayatı üzerinde ki etkilerinden bahsedelim.
Analiz; bir konuyu (maddi veya düşünsel) temel parçalarına ayırarak, daha sonra parçaları ve aralarındaki ilişkileri tanımlayarak sonuca gitme yoludur.
Paraliz; Hastalık ve sinir harabiyeti nedeniyle, kasları kullanamama. Kısaca Felç.
Analiz paralizi bir tür çözüm sorunu olmakla birlikte bir konuda aşırı analiz yapılması sonucu artık bir karar veya hareket ortaya konulamaması durumudur. Sonuç olarak, çözüm paralize (felce) uğramış olur. Bir karar verilme süreci içerisinde çok fazla ayrıntılı seçeneklerle dallanıp budaklandırılırsa bir seçim asla yapılamaz duruma gelinir. Onun yerine birşey denenir ve temel problem büyürse seçim değiştirilir. Kişi en iyi veya mükemmel çözümü arıyor olabilir ve önünde daha iyi bir çözüm dururken hatalı sonuçlar verecek bir karar vermekten korkabilir.
Analiz paralizi, karar verme sürecinin, fırsat maliyetinin kararın uygulamasıyla elde edilecek faydayı aştığı bir durumu yahut analizin tam miktarının karar verme sürecini boğarak karar vermeye engel olduğu, kuraldışı veya belirleyici olmayan bir durumu tanımlar.
Analiz paralizi; karar vermeye yardımcı olma amacıyla uygulanan analizin, örgütsel davranışın işlevsiz öğesi olabildiği herhangi bir durumu karşılar. İçgüdüyle yok olmanın (aceleci ve düşüncesiz yargıyla verilen ölümcül karar) zıttı olarak analizle paraliz olmak tabiriyle de ifade edilir.
Karar verme aşamasını çok uzun süre geciktiren bir organizasyon muhtemelen analiz aşamasında sıkışmış durumdadır. Eğer bir kararın verilememiş olmasının nedenini sorarsanız "Yeterli bilgi yok" gibi nedenler duyarsınız. Bunun yanı sıra "Koşullar çok hızlı değişiyor" veya "Aralarından seçim yapamayacağımız çok seçeneğe sahibiz " gibi cevaplar alabilirsiniz.
Sonuç? Karar alınamaz veya karar verilecek bir seçenek bulunamaz.
Şirketlerin ve insanların bu duruma düşme nedenleri kısaca aşağıda sıralanmıştır;
Karar vermek için topladıkları bilgileri, seçenekleri veya sonuçları gözden uzak tutmak ve aşırı denetlemek,
Yanlış yapma korkusu altında çalışmak,
Çok fazla değişimden kaynaklanan, belirsizlik veya iç kaos yüzünden tamamen bunalmış olmak,
Karar vermek için net bir seçenek görememek ya da çok fazla seçenek görmek.
Bu durum çalışanların üzerlerinde hissettikleri baskıyı artırmakta, bu da stresle ilişkili hastalık, hayal kırıklığı, moral bozukluğu ve kötü performans gibi sonuçlara neden olmaktadır. Bu durumda, çalışanlar şirkete olan güvenini kaybetmektedirler.
Analiz paralizinden nasıl vazgeçersiniz?
Çalışanların moral motivasyonlarını geri kazandırın. Bunun için işe koşulların sürekli değiştiğini kabul etmekle başlayın. Kontrolü tekrar kazandıracak somut kararlar ve eylem planları yapmanızı sağlayan bir yol açın. Uygulaması kolay ve hazır olan kararları belirleyin ve bunlar üzerinden harekete geçin.Biraz başarılı olmak işlere bir ivme kazandıracaktır. Düşük riskli seçenekleri uygulamak çok zor değildir. Bu kararları uygulamak için harekete geçebilirsiniz.