Doğadaki her şey bir sebep ve sonuç ilişkisidir. Ortada bir sonuç varsa ona neden olmuş bir sebep mutlaka vardır. Doğal olarak bu görüşe göre özgür irade yoktur. Çünkü herhangi bir hareketin nedeni yine kendinden önce başka bir hareketin sonucu olmuş olacaktır.
Wake up Neo?

Matriks filmini izlemişsinizdir. Filmin başında bir sahne vardır. Aslında ciddi bir felsefeyi de içerisinde barındırır. "Wake up Neo! Follow the white rabbit..." (Uyan Neo, beyaz tavşanı takip et...)
Neo'nun bu sahnede uyandırılması bize sayısız mesajları da beraberinde getirir. Kişisel gelişim açısından incelendiğinde büyük karmaşa ve yoğunluk içerisinde geçen hayatımızda kendimizi ayakta uyur halde bulduğumuz zamanlar çok olmuştur. Nedense uyanıp ayaklanmak yerine uyumak her zaman çok daha tatlı gelmiştir. Film tekrar tekrar izlendiğinde her defasında farklı mesajlar göze çarpıyor. Tabii ki buna zaman içerisinde insan edindiği tecrübelerle bakış açısını değiştiriyor ve filmde her seferinde kendine farklı bir mesaj çıkartıyor.
Seçimlerimiz Kaderimize mi Yoksa Kaderimiz Seçimlerimize mi Bağlıdır?

Ana karakter olan Neo, film boyunca seçimler yapmakta müthiş zorlanıyor. Film, ana karakterlerden biri olan kızın (Trinity) polislerle olan kovalamacasıyla başlıyor. Polisin biraz sonra kıracağı kapının numarası 303. seçilmiş olduğuna inanılan ve önüne sürekli bir seçim çıkarılan karakter (Neo) ise 101 no'lu dairede yaşıyor.
Neo, uzun zamandır birini arar. Çünkü soracağı sorunun cevabını sadece ve sadece o kişi verebilir. Aradığı kişi olan Morpheus, bir gece göndereceği mesajla bu arayış sürecine son verir. "Beyaz tavşanı takip et." Neo hiç tanımadığı ve herkes tarafından aranılan bir 'suçluya' neden güvensindi ki? Ama güvenir. Beyaz tavşan dövmeli kadının peşinden gider ve ilk seçimini de yapmış olur.