Risk almaktan korkmak doğal. Paniklemek, tereddüt etmek, güvenli alanda kalmayı istemek doğal. Bu konuda yalnız değilsin. Ama ilerlemek için konforunu bozman gerek. Durumu 'basit mod' a alırsan işler daha kolay olabilir.
Herkesin beklediği, beklemekten sıkıldığı, yorulduğu bir fırsat var. 'Ne fırsatmış ama' dedirten durumlar da var. Peki fırsat beklenen bir şey mi yoksa yakalanan bir şey mi?
Başaramadın... Bir yerlerde eksik bir şey var... Yanlış giden bir durum oldu... Hata yaptın... Zarar ettin... Kaybettin... Her şey altüst oldu... Peki şimdi ne olacak?
Her şeyi netleştirmek zorunda değilsin. Her şeyi bilmek, kontrol dahilinde tutmak zorunda değilsin. Sürekli gelecek odaklı olursan, şu anı yaşayamazsın. Bırak gelecek belirsiz kalsın. Belirsizlikten korkma...
Fırsatını bekleme, fırsatını kollama, fırsatını bulma, fırsatını arama! ... Fırsat sensin aslında!
Durmak mı istiyorsun? Yoksa harekete geçmek mi? Her ne istiyorsan şimdi Giriş Yap!
Şu an kariyerinde bir yerdesin; başında, ortasında ya da emeklilik noktasında, fark etmez. Şu anını yoran, bozan, sıkıntıya sokan, strese boğan, çalan, karıştıran her ne ya da kim varsa çıkar. Evet, hepsini şu anından çıkar gitsin ki geleceğin çıkıp gitmesin!
"Çok çabaladım, sabrettim, bekledim ama olmadı. Ben vazgeçtim, pes ettim ve bıraktım işte o anda oldu. Bu çok garip değil mi?"
Sakin kalan akıl sağduyu ile iletişim halindedir ve daha doğru kararlar verir. Her şeyi daha net görmemizi, detayları fark etmemizi sağlar. Peki aklı sakin tutmanın yolları neler? Aklı duymak nasıl mümkün?
Neleri es geçiyoruz? Fark etmediklerimizi fark etmişmiydik aslında? Fark etmek fark yaratır mı?