İşler iyi giderken değil, İşler kötüye giderken ayakta durmalısın.
Karşınızda ya da yanınızda bulunan kişileri; fikrinize, hayallerinize, yapacaklarınıza kısacası bir şeylere inandırmak istiyorsanız eğer önce kendiniz inanmalısınız. Siz inanırsanız herkes inanır. Yeter ki gerçekten inanmış olun!
Fikrini yarım, planlarını eksik, düşüncelerini ve hayallerini kısmen ortaya koyarak ilerleyemezsin. Her şeyini ortaya koyarak, tüm enerjinle orada olarak başarabilirsin. Net ol, tam ol!...
"Çok çabaladım, sabrettim, bekledim ama olmadı. Ben vazgeçtim, pes ettim ve bıraktım işte o anda oldu. Bu çok garip değil mi?"
"Bunu ben de yapabilirim", "Benim de fikirlerim var", "Yapması çok kolay", "Benim de sermayem olsa, hemen şimdi başlarım"... Sorular çok, detaylara bakan yok!
Başarmak hedefimizdi, başardık. Ama asıl zor olan devam ettirmek. Başarı, gerçek bir başarı ise devamı vardır. Tek seferlik değil, devamlılığı olan bir süreçtir. Mesele burada başlıyor.