Mindfulness, günümüzün en çok konuşulan konularından bir tanesi. Kişinin bedenen ve zihnen "anda" olma halidir.
Mindfulness, günümüzün en çok konuşulan konularından bir tanesi. Kişinin bedenen ve zihnen "anda" olma halidir.
Eleştiriye açık olmak gerek evet; ancak hangisine? Eleştiren çok, eleştiri çok ve hep olacak. Bir senfoni orkestrası gibi çok sesli olan eleştiriler, hayatınızın neresinde? Seçici olmakta fayda var.
Düşüncelerinde ne kadar tutarlı ve samimisin? Fikirlerinin arkasında güçlü bir kararlılık var mı? Arkanı kime değil, kendine ve kararlılığına yaslamalısın. Ne kadar ciddi isen, fikrin de seni o kadar ciddiye alır.
Başlamak, her zaman başlangıç yapmakla ya da baştan başlamakla olmaz. Sondan başa gelmek de bir alternatif olabilir. Sondan başlayarak sonu gerçek kılmak, tamamlamak mümkün.
Geçmiş, gelecek ve şimdi. Herkesin üstüne uzun uzun düşündüğü zaman dilimleri. Hayatımıza yön veren anlar. Hepsinin bir hikayesi var. Peki bu hikayeler bir yere götürüyor mu bizleri? Neye hizmet ediyorlar?
Hayallerini gerçekleştirmek için sorular sormalısın. Bu sorulara olan cevabını dürüst şekilde vermelisin. Sen ne kadar kendini özgürleştirecek doğru cevaplar verirsen, hayallerin hayatının akışında o kadar gerçekleşmiş olur çünkü.
Sizden bahseden bir kitap olsaydı adı ne olurdu? Alır okur muydunuz? Çok satılanlar listesinde yer alır mıydı? Peki türü ne olurdu? Masal mı yoksa bir biyografi, başarı hikayesi mi? Belki de filmi çekilecek türden bir kitaptır değil mi?
'Ne düşünüyorsun?', 'Ne istiyorsun?', 'Ne yapıyorsun/yaptın?' ya da 'Düşüncen ne?', 'İstediğin ne?,' Yapacağın/yaptığın ne?... Hepimizin hayatında bir 'Ne' meselesi var ve cevabını bekliyor. Peki cevabınız ne?
Her şeyin bir püf noktası, kilit yeri vardır. Önemli olan o noktayı bilmek ve görmek. Yoksa her şey çatlar ve bozulur. Peki her şeyin püf noktasını nasıl öğrenebiliriz? Pişerek belki de...
Birileri ile fikir ayrılığı yaşayabilirsiniz. Anlaşmazlıklarınız olabilir, tartışabilir hatta tüm ilişkinizi o kişi ile kesebilirsiniz. Peki ya kendiniz ile fikir ayrılığı yaşıyorsanız?
Bu yolculuk sizi çok yordu; düştünüz, kalktınız, kazandınız, kaybettiniz, inişler ve çıkışlarla dolu bir serüvenin içinde mücadele verdiniz. Üstelik her cepheden bir mücadele hatta bazen kendinize karşı oldu bu durum. Şimdi pes ediyorsunuz! O zaman şunu hatırlayın; 'Bu yola neden çıkmıştınız?'
Her şeyin teorisi vardır. Teoride doğrudur, işler, eyleme geçer. Ancak pratik teoriyi değiştirir, şaşırtır ve devre dışı bırakır. O nedenle doğrusunu aramak teoride uzun bir yolculuktur.
Şu an kariyerinde bir yerdesin; başında, ortasında ya da emeklilik noktasında, fark etmez. Şu anını yoran, bozan, sıkıntıya sokan, strese boğan, çalan, karıştıran her ne ya da kim varsa çıkar. Evet, hepsini şu anından çıkar gitsin ki geleceğin çıkıp gitmesin!
Rekabet... İnsanoğlunun olduğu her yerde, her alanda var. Bir ateşleyici güç olarak insanlığı ileri taşırken, insanları içten çürütebilen bir kavram. Bu rekabeti kucaklayabilir misin?
Hayallerinize ulaşmak için çıkacağınız yolculuğa dair zihin aralığınıza şüphe tohumu girmişse, onu sakın ekmeyin. Eğer ekerseniz o yolculuktan vazgeçin. Yolculuğunuz başarısızlığa çıkacaktır çünkü. Şüphe duyuyorsan eğer, adım atma fikrine...
Dibe indiysen şayet, korkma! Artık inebileceğin son noktadasın. Ayaklarınla zemine basabilirsin korkmadan, sağlam şekilde. Çünkü yükselmek için sıçrama vaktidir.
Başarma arzusu, başaranlara gıpta ile bakma, biraz da kıskançlık... Kim bu başaranlar ve nasıl başardılar?
Hata yapmak insanı doğruya götüren yolda iyi bir öğretmen, rehberdir. Yeter ki hatalarınızla konuşmayı bilin. Onlar size doğruyu göstereceklerdir.
Hayalini kurduğun ya da sahip olduğun fikri bir yerden sonra ileriye götüremiyor musun? Sürekli bir tıkanıklık mı yaşıyorsun? Sakin ol ve uzaklaş. Bakış açını değiştir.
Senin iç sesine kulak verdim. Fikri olan sensin, ben değilim. Ama bu fikrini ortaya koymak konusunda endişelerin var. Bu endişeler yüzünden kendine engeller koyuyorsun. Senin bir fikrin var, hayata geçmesi gereken.
İnsanların sana değer vermesi ya da sana gösterdiği değer neden hayatını etkiliyor? Etrafındakilerin sana yükledikleri anlam çok mu önemli? Ya da ne kadar önemli olmalı? Değerini belirleyen olmalı mı?
Her şey için tam zamanı. Beklemek, durmak, harekete geçmek, ne hissediyor ve istiyorsan tam zamanı. O zaman şimdi, şu an.
Kaybedebilirsin... Kazanabilirsin...Hepsi olacak; ama odak noktan kayıpların veya kazançların değil, yaşamın kendisi olmalı.
Neleri es geçiyoruz? Fark etmediklerimizi fark etmişmiydik aslında? Fark etmek fark yaratır mı?
Biz istesek de istemesek de zaman geliyor, geçiyor, getiriyor ve götürüyor. Yani tüm eylemlerini gerçekleştiriyor. Peki ya zamanı fark edersek? Zaman ile konuşmak mümkün mü? Onunla yol alma ve bizi fark etmesini sağlama imkanımız var mı? Z
Günde kaç kez kendinizi birilerine tanıtmak durumunda kalıyorsunuz? Adınızı söylemekle başlayan ve devamında şekillenen tanıtımınızda gerçekten kendinizi mi tanıtıyorsunuz yoksa sizi görmelerini istediğiniz halinizi mi?