Öncelikle Biota Laboratuvarları kurucusu ve genel müdürü Cihat Dündar'ı biraz tanıyalım.
Almanya doğumlu olan Cihat Dündar, henüz 12-13 yaşlarındayken yaşadığı sivilce sorunu için doktora gitti. Doktorunun söylediği bütün yöntemleri denemesine rağmen sonuç alamamıştı. Bir gün evde kimsenin nereden geldiğini bilmediği bir şifalı bitkiler kitabı dikkatini çekti. Sorununun çözümünü birde bu kitapta aramaya karar verdi. Kitapta sivilce için verilen tarif bal ve yoğurt karışımından oluşan çok basit bir tarifti. Bu iki malzemenin de evde olduğunu gören Cihat Dündar hemen demeye karar verdi. Bu tarif sayesinde 3 hafta sonra sivilcelerinden kurtulmuştu. Bu olay onu çok etkiledi.
Türkiye'ye yirmili yaşlarda dönen Cihat Dündar, kısa bir süre sonra askere gitti. Askerliğini Şırnak ili, İdil ilçesi, 2. Hudut Taburu'nda 11 Evler Karakolunda yaptı. Burada nöbetlerini küçük bir kulübede tutuyordu. Kulübenin camı bir sokağa bakıyordu ve görebildiği tek şey sokağın sonundaki gecekonduydu. Aylarca bu sokağı ve gecekonduyu izlemek zorundaydı. Bu nöbetler sırasında dikkatini o evin annesi olan kadının biriyle yüz yüze konuşurken sürekli olarak eliyle ağzını kapatması yada peçesini örtmesi çekti. Ama kadın tek başına iş yaparken bu davranışlarını göstermiyordu. Cihat Dündar sebebini merak ediyordu "Acaba kadının dişleriyle alakalı bir sorunu mu var?" diye düşünüyordu.
Kadının kete pişirdiği bir gün nöbet tutan askerin canı çektiğini düşünmesi ve ikram etmesi isteği sebebiyle o gün nöbet kulübesinde bulunan Cihat Dündar bu merakına cevap bulabilmişti. Kadının bıyık bölgesinde aşırı derece kıllanma olduğunu gördü.
Kendi sorununa bitkilerin şifasıyla çözüm bulabilen Cihat Dündar "Acaba kadınlardaki bu kıllanma sorununa da çözüm bulabilir miyim?" diye düşünmeye başladı. Askerliği bittikten sonra hem para kazanma zorunluluğu hem de bu merakıyla uğraşmak istemesi sonucu bir süre evdekilere kendini işe gidiyormuş gibi gösterip günlerini araştırma yapmakla geçiriyordu. Bu süre içerisinde maddi durumu yetersiz olduğu için daha çok ücret vermediği yerlere gidip araştırmalarına devam ediyordu.
Öğrendiği bilgileri evde mutfak tezgahında deneyler yaparak pekiştiriyordu. Bu durumdan en çok eşi şikayet ediyordu. Bir süre sonra deneylerini evin dışında devam eden Cihat Dündar, Tahtakale ucuzluk pazarından aldığı iki cam beher, bir tartı ve bir ısıtıcı ile kendi küçük laboratuvarını bile kurmuştu.
Annesi ve babası da "kıldan tüyden iş olmaz" diyerek onu ya babasının işi olan müteahhitliğe yada devlet memurluğuna yöneltmeye çalışıyorlardı. Tam da burada Cihat Dündar'ın insanın inandığı şey uğruna en yakınlarından gelen itirazları bile göz ardı etmesi gerektiğini özetleyen şu sözünden alıntı yapmak gerekiyor; "İnanç olmadan sebat olmaz"
Küçük laboratuvarında yaptığı binlerce deney sonucu geliştirdiği formüller ile 2002 yılında ilk ürünü olan Bioxcin ile Biota Laboravuralarını kuran Cihat Dündar sektörde çığır açarak kısa zamanda lider konumuna geçti. Bugün Türkiye’nin ilk, Avrupa’nın ise 3. büyük farmasötik fabrikasında, 35 bin metrekarelik kapalı alandaki fabrika binlerce kişiye istihdam sağlıyor ve Avrupa ülkeleri başta olmak üzere tam 35 ülkeye satış yapıyor.
Son olarak Cihat Dündar'ın şu sözleri ile bitirelim; "Başarılı bir girişim için ilk etapta paraya gerek yok. Paradan daha öncelikli olan inanç, azim ve cesarettir. Gençlerin bunu anlaması gerekmektedir."