Halkla İlişkiler, belirlenmiş hedef kitleleri etkilemek için planlı, itibar sağlama, inandırıcı, dürüst, imaj yaratma ve karşılıklı iletişim çalışması olarak biliyoruz. Halkla İlişkiler, bir kişiyi, kurumu veya kuruluşu; gerek kendi çalışanlarına , gerekse müşterilerine ve ilgili bulunduğu diğer kimselere verimli bağlar kurmak için yapılan bir yöneticilik sanatı olarak görüyoruz.
Halkla İlişkiler , günümüzde organizasyonların göz ardı edemeyecekleri ölçüde öneme sahip bir durum arz etmektedir. Bir organizasyon ile izleyenler/dinleyenler/seyredenler arasındaki bağlantıyı olumlu yönde değiştirmeyi amaçlayan bir yönetim stratejisini sunar. İşletmenin çevreyi etkilemek ve çevrenin desteğini sağlamak için yaptığı planlı yönetim işlevidir.
Halkla İlişkiler, sıradan olmakla önemli olmak arasındaki farktır. Yönetilenleri “aydınlatma” , yönetimin yaptığı faaliyetleri “açıklama” ve “tanıtım” eylemidir. Halkla İlişkilerin değeri ve önemi tüm çalışanlar tarafından kabul edilir. Her türlü iletişim aracıyla gerçekleşir. İletişim araçlarının yanı sıra “yüz yüze “ de olur.
Halkla ilişkiler Uzmanları, girişimci ,kendine güvenen, yaratıcı, araştırmacı, rekabetçi, kampanyalar geliştiren, düşünceleri açık ve basit şekilde yazarak/konuşarak iyi ifade edebilme, çözüm üretebilme , esnek ve ekip ruhunu iyi bilen vasıflara sahip olmalıdır.
Halkla İlişkilerde başarı sağlamanın yolu, halkla ilişkilerin ne olduğunu, ne olmadığını, neden ve nasıl işlediğini bilmekten geçiyor. Bu iş ile uğraşan kişinin marka ihtiyaçlarına göre iletişim planlaması yapması ve bunu da markaya özel kılması gerekir. Halkla ilişkiler, kurumların iletişim hedeflerine ulaşmalarında çok önemli fonksiyonlar üstlenirler.
Halkla İlişkiler bu görevini yaparken Grunig ve Hunt'un geliştirdiği ve yaygın kabul gören "Basın Ajansı/Tanıtım modeli, başarının medyada yer alma oranı ile ölçüldüğü en basit model olarak bilinir ve karşılıklı anlayışın sağlanması önemli görülmez. Kamuyu bilgilendirme modeli, de süreç "tek yönlü" olarak kaynaktan alıcıya yönünde işlese de, doğruluk kavramı büyük önem taşımaktadır. Öncelik, mesajların hedef kitleye aktarılmasında olduğu için hedef gruplar haklarında çok fazla bilgi sahibi olmazlar. Bu modelde yapılacak araştırmalar genellikle ·ulaşılacak hedef kitlenin profili ile sınırlı kalır. İki yönlü asimetrik model; “bilimsel” verilere dayanarak ikna stratejilerini hayata geçirmek, yani hedef kitleyi “ikna etmek”tir. İki yönlü simetrik model, karşılıklı anlayışın sağlanması ve taraflar arasında bir dengenin oluşturulması esas alınıyor. Bu modelde yöneten tarafın; hedef kitlenin veya kurum iletişiminin olduğunu görebiliriz.
Bilgiye erişim kolaylaştığı gibi hedef kitleye ulaşmak da aynı ölçüde kolaylaşmayı sağlıyor. Ulaşma yolunda benzeri türden engeller büyük oranda iletişim teknolojilerindeki gelişmelere paralel olarak ortadan kalkmıştır. Böylece bir adım önde olmak, rekabet ortamında avantaj sağlayacaktır. Bu konuda hedef kitle ile organizasyon arasında bağlantı kuran önemli kanalların başında internet gelmektedir.
İnternet sayesinde kurumlar ve bireyler kolaylıkla iletişime geçebilmekte, kendilerini en iyi şekilde tanıtabilip ve gerekli bilgileri sağlayabiliyor. İnternet sayesinde bilgileri en kolay şekilde aktarabiliyoruz Bu bağlamda internetin yaygınlığı ve kolaylığı halkla ilişkiler açısından oldukça önemli olarak görüyorum.
Günümüzde internetin sunduğu olanaklardan yararlanan birçok kurum, kuruluş internet kanalıyla geniş insan kitlelerine ulaşarak ürün ve hizmetlerini tanıtarak, satış sonrası servis olanağı sunduğunu, hatta satış gerçekleştirdiğini, birçok kitaplara internet üzerinden erişim imkanı sağladığına şahit oluyoruz. Özellikle halkla ilişkiler ve internet kavramları arasındaki bağ irdelenirken, nihayetinde çıkabilecek krizlere ve alınabilecek önlemlere dikkat çekmemiz gerekiyor.
Elektronik medya ile interaktif iletişimin oluşturulması, çalışanlar ve diğer hedef kitlelere katılım, paylaşım ve tartışma zemini yaratıyor. Sanal forumlar, sohbet odaları, elektronik ticaret, kişisel bloglar, sosyal ağları halkla ilişkiler dünyasına sadece hedef kitleye kolaylık sağlarken, aynı zamanda hedef kitleyle diyalog imkanı da sağlamayı öngörüyor.
Yeni iletişim teknolojilerinin gelişmesi, hem hedef kitleler hem de kurumlar açısından büyük değişimler yaratmıştır. Son yıllarda özellikle teknolojik alanda hızlı yaşanan gelişmeler, küresel pazarların oluşmasını, kurumların ulaşabileceği hedef kitlelerin sayısının artmasını sağlamaktır. Tüm bu gelişmelere bakıldığında , yeni iletişim teknolojilerinin iş dünyası ve kamu kurumları üzerinde yarattığı etkiler göz ardı edilemez. Bu durumda başarılı olabilmek için pro aktif, yenilikçi ve araştırmacı bir yapıya sahip olmak gerekmektedir.
İnternet uygulamalarında özellikle dikkat etmeleri gereken üç özellik bulunmaktadır; Bilginin iç hedef kitleden dışardakilere ne oranda aktarırken “SIZDIRMA” durumuna dikkat edilmeli. İnternet, kurum içi sistemlerin kurumun dışındakiler tarafından incelenmesinde “ŞEFFAFLIK” önemli. İnternet, mesaj veya görüntülerin, bir kişiden diğerine aktarılmak suretiyle yayılmasına uygun bir ortam hazırlıyor. Bunu korumak için gerekli bilgileri “TEMSİLCİ” olarak bilmek gerekiyor.
İnternette halkla ilişkiler; reklam gibi sadece iyi yönü gösteren ya da propaganda gibi düşünce empoze eden bir süreç olarak görülmemeli, iki yönlü iletişim boyutu dikkatten uzak tutulmamalı ve izleyen sürecin hedef kitle olarak dikkate alınıp yürütülmeli olduğuna inanıyorum.