Loading

Hazinen Zaman Mezarlığı Olmasın

Biz istesek de istemesek de zaman geliyor, geçiyor, getiriyor ve götürüyor. Yani tüm eylemlerini gerçekleştiriyor. Peki ya zamanı fark edersek? Zaman ile konuşmak mümkün mü? Onunla yol alma ve bizi fark etmesini sağlama imkanımız var mı? Z

Bize verilen bir günlük süre, sahip olduğumuz, kullanma şekli bize ait olan bir hazine.

1 yıl; 365 Gün 6 Saat, 4 Mevsim,
12 Ay, 52 Hafta, 8766 Saat, 525.960 Dakika, 31.557.600 Saniye,1.893.456.000 Salisedir. 

İşte zamanın matematiksel ifadesi. Elimizde her yıl 1 Ocak ile başlayan ve 31 Aralık ile sona eren bir dilim var. Peki hiç bilançosunu çıkardınız mı? Kendinizi bir işletme gibi görün, biliyorsunuz her yıl sonu bir bilanço çıkarılır, o yılın genel değerlendirilmesi yapılır. Bunu siz yapıyor musunuz? Peki bunu günlük olarak yapıyor musunuz? Yani günlük muhasebenizi tutuyor musunuz? Devletler, işletmeler, ortaklıklar, kurumlar ve hatta minimal ölçekteki işletmeler için çok kıymetli olan bu zaman sizin yani birey olarak sizin için anlam ifade etmiyor mu? 

Zamanı ne zaman fark ediyoruz biliyor musunuz, başımıza olağan dışı bir olay geldiğinde, pişmanlıklarda, hastalıkta, yaşlandığımızda, doğum günlerimizde, ebeveyn olduğumuzda, anıları hatırlarken yani bizden bir şeyleri götürürken veya bize bir şeyler getirirken. Zaman gelip geçerken değil ama. Halbuki o gelip geçmeye sürekli devam ediyor, onu tam o anda fark edersek eğer şimdiye geliriz. Şimdiye yani 'an' 'a. İşte bu noktada zamanla konuşmalısınız, derin bir nefes almalısınız bu hız (sürat) çağında. Siz nefes aldığınız an, zaman da soluklanacak ve sizi fark edecektir. 

Bazen durmak iyidir. Durmak düşünmeyi, daha geniş alanda kendimize bakmayı, çözümleri, hataları, kazaları ve daha birçok şeyi görmemizi ve fark etmemizi sağlar. Zihnimizdeki sessizliğe ulaşmamızı ve kendimizle istişare etmemizi, konuşmamızı sağlar. Bu kadar gürültü yığını içinde bu 'durma' , emin olun zamana da iyi gelecektir. 

Zaman sahip olduğumuz bir hazine, onu tek seferlik kullanabiliyoruz. O nedenle ona şekil vermek, yön bulmasını sağlamak bizim elimizde. Belki tüm kontrolü bizde değil; ama bize sunduğu bir alan var. O alanı fark etmek ve o alanı kim için ya da ne için kullanacağımıza karar vermek elimizde.

Zamanınızı kime ve neye verdiğinize dikkat edin. Çünkü her gün yeniden dolan zaman hesabınız bir önceki değil, yeni açılan tek seferlik bir hesap. Eski hesaplar ise koca bir zaman mezarlığı olmamalı. Yani geriye dönük tüm hazineniz zaman mezarlığı olmamalı. 

Böyle bir mezarlığınız varsa yine de çok geç değil, yeni açılan hesabınıza hala sahipsiniz. Şimdi, şu anda bu hesap açık ama öyle çabuk boşalıyor ki, siz fark etmezseniz tüm bu hesap birikime dönüşmeden mezarlığa gidecek. 

Hazinenize sahip çıkın ve derin nefes almayı, durmaktan korkmamayı, zamanla konuşmayı ve barışmayı unutmayın. 

Zaman mezarlığınız değil, zaman bahçeniz olsun; her gün dolu dolu açan, meyveler veren.

 

Çimen AKGÜN
Standart Üye / 67 Yazı / 143,3K Okunma

25 Aralık 1985 İzmir iline bağlı Ödemiş ilçesi doğumluyum. Haliç Üniversitesi Tiyatro Bölümü yüksek lisans mezunuyum. Lisansım Uludağ Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi olup, ilk yüksek lisansım ise Adlı Tıp alanıdır. Hukuk dalları üzerine KPSS, SMMM ve Açık öğretim kurslarında 8 sene öğretmenlik yaptım, Adlı Tıp alanında da hukuk üzerine çalışmalar yaptım. Lise hayatımdan beri uğraştığım tiyatro alanında akademik olarak yer almak için 2012 yılında konservatuar sınavlarına girerek bu alanda tezli yüksek lisansımı tamamladım. Kedi sahne sanatları tiyatrosunda oyuncu olarak yer almaktayım. Oyunculuk mesleğim içersinde bir çok tiyatro ve dizi içinde yer aldım. Aynı zamanda da profesyonel dans eğitmeniyim. Yaşam koçluğu, motivasyon koçluğu, kişisel gelişim uzmanlığı ve yaratıcı drama eğitmenliği yapmaktayım. Yazmayı çok seviyorum. Şiir yazan, şarkı sözü yazan, okuyan, araştırmacı bir kişiyim.


Yorum Yap

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

ya da üye olmadan yorum yap ve onaylanmasını bekle.
ÜST