Loading

Nasıl Anlaşılır?

Her şeyi yaptım. Tüm planlarım tıkır tıkır işledi. Hayallerime kavuştum. Peki gerçekten başarılı oldum mu? Başarım devam edecek mi? Ya bundan sonrası? Nasıl anlaşılır tüm bunlar?

Başarı ile yeniden ama ilk kez tanışmanın zamanı geldi. Yola yeni başlayanlara kılavuz olması için soruyoruz 'Nasıl anlaşılır?'

Hayallerini gerçekleştirdiğinde inanılmaz bir mutluluk ve öz güven kaplar tüm bedenini. Bir an bulunduğun andan dışarı çıkar ve önündeki gerçek kıldığın manzaraya bakarsın. Neleri başardığını ve oluşturduğunu görmek için en geriye, başlangıca gider zihnin. Tüm verdiğin mücadeleleri, vazgeçme duraklarını, yalnızlıklarını, öfkeni, yorgunluklarını, yüklerini düşünürsün. Artık onların hepsi tatlı bir gülümseme ile hatırlanacak izler olarak kalmıştır. Bedeninin hafiflediğini, zihninin berraklaştığını hissedersin başardığın an. Özgürleşmişsindir. Aldığın nefes bile daha dolu dolu olur senin için.

Sonra birden bir ürperti gelir. 'Peki şimdi ne olacak? Hayallerimi gerçekleştirdim ve çok mutluyum ama sonrası? Şimdi ne yapacağım? Gerçekten de başardım mı? Devamlılığı olan bir başarı mı bu? Nasıl anlaşılır tüm bunlar?...' Daha bir sürü soru yağmuruna boğulursun. Sel gibi gelmeye başlar sorular. Sonrasına dair endişeler başlar içinde. Az evvel hissettiğin tüm o huzur ve mutluluk, güven dolu ruh hali bir anda sanki başarısız olmuşsun gibi bir enerjiye bürünür. Bu noktayı sevmezsin, bir an evvel kurtulmaya çalışırsın. Etrafındakilere çoktan yansıtmaya başlamışsındır bile, onlarda olumsuz enerjinden nasibini alırlar.

Peki tüm bu duygu dönüşümünün sebebi ne? Başarı geçici mi? O nedenle mi böyle hissetmeye başladın bir anda? Yoksa aslında hiç başaramadın mı? Sakin ol, ben sorularına soru ekleyecek değilim. Sadece düşünmeni istedim üstüne biraz daha. Şimdi derin bir nefes almanı istiyorum. Arkana da güzelce yaslan. Seni bir yolculuğa çıkaracağım. Hani az evvel senin bir an dışarı çıkıp gerçekleştirdiğin manzaraya baktığın ve en başa gittiğin kısım var ya, işte ben sana o kısmı farklı açılardan tekrarlatacağım. Hazır mısın? Hadi başlayalım!

Hayallerini ilk oluşturduğunda onlara kavuşunca hissedeceğin mutluluğa odaklıydın. O kısmın merakı ile hayallerinin üzerine çalışıyordun. Azminin ve gücünün kaynağı buydu. Tüm enerjin ile buna odaklanmıştın. Etrafını da bu odaklanmaya dahil ettin. Onlara da bu merakı aşıladın. Hep birlikte gerçek kılmak istediğiniz bu hayalin büyümesini sağladınız önce. Sonrasında zorluklar da başladı tabii ki. Pes etme anları oldu. Ama birileri hep çıktı bir cümle ya da bir sözle 'devam et' diyen, destekleyen. (Bu birilerinin de payı büyük bu arada, onları da yad edelim.) Engeller çıktı, yollar kaybedildi, alternatif yollar açıldı, yolculuk epey bir uzadı. Ama sonlara doğru o kadar çok kestirmeler keşfedildi ya da kendiliğinden karşına çıktı ki yol olması gereken uzunluğuna tekrardan kavuştu. Yani her şey beklendiği ve olması gerektiği gibi oldu.

Büyük an geldi. Dönüm noktası denilen o zirve anı. Nefesler tutuldu. Dönüm noktası aşılırsa başarı kesindi. Ama aşılamazsa tüm bu mücadele boşa gidecekti. Gerçekten böyle mi olacaktı sence? İşte ilk anlaşılması gereken dönemeçteyiz. Dönüm noktası nedir? İşlevi nedir? Bunları doğru anlamak gerek. Çünkü şu an içinde oluşan tüm endişelerin kaynağında yatanlardan ikincisi bu. Birincisini az evvel söyledim aslında. 'Başardığın ana ilişkin hissedeceklerine dair olan odağınla başarı anına kadar hareket etmiş olman yani seni tetikleyen merak' birincisi idi. Şimdi ikincisindeyiz. Yani dönüm noktası meselesinde. Dönüm noktası bir dönme anı anlamındadır. Yani dönülen ya da dönen bir şey vardır o noktada. Ya sen anı döndürürsün ya da an seni döndürür. İşte kilit kısım bu. Her iki durumda da dönüm noktası bir eşik değil. Yani ileriye gitme ya da geriye gitme eşiği bu nokta değil. Dönüm noktası ileriye odaklı bir nokta. Dönüşüm noktası. Ya senin istediğin yöne anı döndürürsün ve ilerlersin, ya da an seni döndürür ve yine ilerlersin. Ama hep ilerlersin. Dönüm noktasına gelmiş ya da ulaşmış bir insan, zaten başarıya ulaşmıştır. An sadece ileriye ilişkin hizmet eder. İster sen onu döndür ister o seni. Netice zaten başarıdır. İşte bu noktada anlaşılır başarının gerçek ve kalıcı olduğu. Bu noktaya geldi isen gerçektir başarın.

Gelelim üçüncüsüne. İnsanlar önceye odaklı yaşarlar. Tüm anlatılan destanlar, masallar ya da hikayeler önceye odaklıdır. Öncesinden bahsederler hepsi. Sonrası yazılmamıştır. 'Ömür boyu mutlu oldular' cümlesi ile noktalanır. Filmler de öyle değil mi? Hep bir 'son' yazısı ile biter. Oysa hayat devam eden bir süreç. Devamında ne olacağı izleyici ya da dinleyicinin hayaline bırakılmış öğretilerle büyüdük hepimiz. Öncesini hep duyduk, gördük ve bildik ama. Dolayısı ile başarı bizim için bir sonuç oldu. Halbuki başarı hepimiz için bir süreç olmalıydı. Eğer en baştan bunu bilerek yol alsaydık, başardığımız anı önceden zihnimizde canlandırır sonrasını düşünmeye başlardık bile.

Bunu yapabilenler var mı? Evet var. Deha diye adlandırdığımız liderler, sanatçılar, bilim insanları vb. kişiler bunu yapabilmişler. Bu sayede onlar devamlılığı kazandırmışlar dünyaya. İşte gerçek başarı, başarının devamlılığı bu şekilde anlaşılabilir. Diyeceksin ki insan işin içinde iken bunu nasıl öngörebilir? Zaten öngörmek gerçek başarının navigasyonu. Yola çıktığın an açman gereken bir navigasyon.

Şimdi gelelim senin şu an ki hislerine. Yani başardıktan sonrası haline. Endişelerin, korkuların, koca bir boşluğa düşmen, sorgulaman ve 'şimdi ne olacak' sorunsalına. İşte tüm bunların kaynağını anlatmaya çalıştım sana. Birlikte geri döndük ve tek tek adımlara ve hissettirdiklerine baktık. Odakları gördük. O zaman bunu yapamamıştın belki ama şimdi üstünden geçerek hissiyat olarak bunu yaptın. Şu an bu hissiyatla hareket et ve açmadığın navigasyonunu aç. Başarının devam etmesi ve büyümesi için fırsatlara ve ileriye odaklan. Odak kısmın ve gücünün kaynağı bu olsun. Başarıyı süreç olarak gör. Çünkü başarı sonuç olamayacak kadar güzel ve sana dair.

'Nasıl anlaşılır?' sorunsalına bir cevap vermek istedim sana bu yazımda. Bunu başarıya sorduk birlikte. Başarı da bize farklı bir açıdan cevap verdi, kendini yeniden tanımladı bizim için.

Yeniden tanıştık başarı ile. Ama aslında ilk kez tanıştık belki de... 

Çimen AKGÜN
Standart Üye / 67 Yazı / 149,6K Okunma

25 Aralık 1985 İzmir iline bağlı Ödemiş ilçesi doğumluyum. Haliç Üniversitesi Tiyatro Bölümü yüksek lisans mezunuyum. Lisansım Uludağ Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi olup, ilk yüksek lisansım ise Adlı Tıp alanıdır. Hukuk dalları üzerine KPSS, SMMM ve Açık öğretim kurslarında 8 sene öğretmenlik yaptım, Adlı Tıp alanında da hukuk üzerine çalışmalar yaptım. Lise hayatımdan beri uğraştığım tiyatro alanında akademik olarak yer almak için 2012 yılında konservatuar sınavlarına girerek bu alanda tezli yüksek lisansımı tamamladım. Kedi sahne sanatları tiyatrosunda oyuncu olarak yer almaktayım. Oyunculuk mesleğim içersinde bir çok tiyatro ve dizi içinde yer aldım. Aynı zamanda da profesyonel dans eğitmeniyim. Yaşam koçluğu, motivasyon koçluğu, kişisel gelişim uzmanlığı ve yaratıcı drama eğitmenliği yapmaktayım. Yazmayı çok seviyorum. Şiir yazan, şarkı sözü yazan, okuyan, araştırmacı bir kişiyim.


Yorum Yap

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

ya da üye olmadan yorum yap ve onaylanmasını bekle.
ÜST