Loading

En Büyük Zaman Hırsızı

yes or no

Fransız siyasetçi Charles Flory’ nin belirttiği üzere “En büyük zaman hırsızı kararsızlıktır.”

Elbette ki bir karar vermeden önce enine boyuna düşünmeli ve artı eksisini değerlendirmeliyiz. Ancak vereceğimiz kararının olumsuz sonucu üzerinde yoğunlaşmak ve bu durumdan korkmak kronik bir hale dönüşürse bizim için büyük tehlike oluşturur.

Florida Eyalet Üniversitesi’ nde kararlarını sık sık değiştiren insanlar üzerine bir araştırma yapılmış. Araştırmaya göre verdiği karardan emin olmayan insanlar, sıklıkla kararlarını değiştiriyor veya pişmanlık duyuyormuş. Prof. Dr. Joyce Ehrlinger, insanların doğru tercihi yaptıklarından emin olmak istedikleri yüzünden verdikleri kararın arkasında sağlam duruş sergileyemediklerini belirtiyor. Dr. J.Ehrlinger, sürekli memnuniyetsizlik halinin strese sebep olduğunu ruh ve beden sağlığını olumsuz etkilediğini bu sebeple de depresyona sebep olduğunu söylüyor. Bir diğer taraftan yetinmeyi bilen ve kararlarını kabullenebilen kişilerin daha rahat bir hayat sürdüğünü vurguluyor.

İnsanlar Hata Yapmaya İhtiyaç Duyar

Karar vermek, bir anlamda seçim yapmak demektir. Doğru olanı seçmek amacıyla cesaretsizlik ve korkuyla beslenen kararsızlığımız zihnimizi sürekli meşgul edecek sorular yaratır. Verdiğimiz kararların arkasında durabilmeyi başarırsak hata yaptığımızda da o hatadan ders çıkarabilme ve korkularımızı yenebilme fırsatını elde ederiz. Amerikalı gazeteci ve yazar Kathryn Schulz, “Aslında hata yapmaya ihtiyaç vardır.” diyor.

Verilen yanlış kararlar sonrasında kişide sarsılan özgüven kararsızlık halini tetikliyor. Bu hal bir süre sonra kişiyi kıskacına alarak en basit kararları bile verememeye kadar sürükleyebiliyor. Sabah gözünü açtığı andan itibaren; “Acaba hangi kıyafeti giysem, nereye gitsem, ne yesem?” gibi en basit soruları çözmeye çalışmaktan yorulan birey, bir hastalığın pençesindeymiş gibi kıvranmaya başlıyor. Kararsızlığın kronik bir şekle dönüşmesine  ‘abulia’ adı veriliyor.

 

Verilmiş En Kötü Karar Kararsızlıktan İyidir

Montesquieu “En kötü karar, kararsızlıktan iyidir” diyor. Karar vermek ne kadar güçleşirse buna paralel olarak kararsızlık süresi de uzuyor. Kendi kararlarını vermekten korkar hale gelen kişi, etrafındakilerin sürekli onayını almaya ihtiyaç duyar hale geliyor. Kısaca hayatının kontrol ve sorumluluğunu başkalarına bırakmaya çalışıyor.

Uzmanlardan Destek Alın

Psikolog Dr. Peter Collett, karar verme yolunda ilerleyebilmek adına atılacak adımlar arasında şunları sıralıyor:

Araştırmak: Karar verilecek konu hakkında bilgi sahibi olmak süreci hızlandırabilir.

Öncelikleri belirlemek: Kesin karar vermenin önemli olduğu, tabiri caizse hayati konuları belirlemek.

Öngörüde bulunmak: Karşınıza çıkabilecek zorlukları ve bunlarla mücadele etme yollarını düşünmek.

Paylaşmak: Kafanızı karıştıran konuları etrafınızdakilerle konuşmak.

 

Dilek Seferoğlu
Yönetici / 267 Yazı / 359,9K Okunma


Yorum Yap

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

ya da üye olmadan yorum yap ve onaylanmasını bekle.
ÜST