Her şey zorluyor, seninle mücadele ediyor olabilir. Hatta sen de kendinle mücadele ediyor olabilirsin. Kafanda bolca soru, alman gereken sorumluluklar, riskler, cevaplar var belki de. Ne zaman diyorsun, ne zaman biter, ne zaman başlar, ne zaman olur, ne zaman düzelir ve daha bir sürü soru cümleleri...
Aslında cevap basit; şimdi, şu an. Her şey için tam zamanı. Başlamanın, durmanın, harekete geçmenin, kabul etmenin, vazgeçmenin, değişmenin, umudun, hayal kurmanın, hayalleri gerçek yapmanın, el uzatmanın, sevmenin, barışmanın, dürüst olmanın, yüzleşmenin, uyumanın, kurmanın, yıkmanın, adım atmanın, özür dilemenin, affetmenin, birleşmenin, ayrılmanın, senin için gerekli olanın yani her şeyin tam zamanı. Olumlu görünen olumsuz, olumsuz görünen olumlu olabilir. Bunun bilincine varmanın, risk almanın tam zamanı.
Neye ihtiyacın olduğunu bilmek mesele. Sorunun kaynağı bu aslında. Zamana ihtiyacın varsa, onun bile tam zamanı. Bir soru aklına geliyorsa eğer cevabı mutlaka vardır. Mühim olan soruyu sorarken emin olmak, neden sorduğunu bilmek. Bir soru zihinde şekillendi ise aslında cevabın tüm olasılıkları da zihinde mevcuttur. Siz soruyu sorarak bu olasılıkları sorgulamış olursunuz bir bakıma. Onları sınarsınız, onları gözlersiniz. Örneğin; sorduğunuz bazı soruların evet/ hayır şeklinde bir cevabı olacağını bilirsiniz ya da bazılarının tek bir cevabı olmadığını da. Cevaplar her hali ile aklınızdadır ve karşınıza ne şekillerde gelebileceğine dair fikriniz vardır.
Demek ki burada soru önemli. Sorarken doğru sormak önemli. 'Ne zaman' diye soruyorsan eğer erteliyor olabilir misin acaba, zamana bağlı kılmak istediklerini? Peki zaman seninle işbirliği yapar mı? Hayır tabii ki. Zaman sana vermez, sen zamandan alırsın. Uğraş budur zaten. O sadece geçer ve gider. O halde zamana bel bağlama. Sen zamandan al. Her şeyin tam zamanı de ve adım at. Sana iyi gelecek olan ne ise, ihtiyacın olan ne ise iyi düşün, bul ve adım at. Zamana tutun ve yol al. Elindeki tek an; şu an. 'Şimdi'yi iyi değerlendir.
Ne zaman sorusunu sormak yerine, tam zamanı de ve başla. Kendine dön, ihtiyacın olanı bul ve hayata geçir. Zamanla yol al. Erteleme! Zaman beklemez çünkü. En güzel zaman tam şu an. Elinde olan, yaşadığın ve sahip olduğundan emin olduğun an. O halde bunu fark et ve değerlendir. Riskli mi? Evet. Diğer zamanları bilemezken elinde emin olduğun tek zamanı; şu anı kullanmak daha akılcı değil mi? Küçükte olsa bir yerden başlamak gerekmez mi? Neye ihtiyacınız varsa şimdi ona odaklanın ve onun tam zamanı olduğunu bilin, bir şeyler yapın, eyleme geçin. Ertelemek bir şey kazandırmaz emin olun, sadece geciktirir veya kaybettirir.
Başlamak, sonuca daha yakın olmak demektir. Çünkü yola adım attığın an rota belirlenir, farklı yollar haritada belirir, daha çok veri sahibi olur ve varış noktasına yönelik daha çok bilgi elde etmiş olursun. Varış noktasına vardığında da; 'iyi ki yola çıkmışım, yoksa daha çok bekleyecektim' diyerek zaman kaybı yaşamadığını dile getirirsin.
"Her şeyin bir zamanı vardır" sözü doğrudur. Ama bahsi geçen zaman bile, yola çoktan çıkmıştır. Başlangıcı olmuştur yani. Kısacası meyve vermesi için o ağaç çoktan dikilmiştir.
Sizin içinde her şeyin tam zamanı, devamının bir zamanı var zaten halihazırda akıp giden...
Berkay 28 Şubat 2020 - 16:28:39
Çimen AKGÜN'ÜN yazdığı yazılar işlediği konular içime işliyor ve çok başarılı bir yazar diyebilirim.