Hayal kurmak... İnsanlığın bugüne kadar gelmesine sebep olan itici güçlerden biri. Kullandığımız teknoloji, giydiğimiz kıyafetler, kullandığımız ve hayatımızı kolaylaştıran her şey aslında bir zamanlar birileri hayal ettiği için oldu. Onlar hayal ettiler ve bugünümüzü şekillendirdiler. Şekillendirmeye de devam ediyorlar.
Sizden tüm insanlığın geleceğini şekillendirecek bir hayal kurmanızı istemiyorum elbette ki. Ancak kendi geleceğinizi şekillendirmek, hayata tutunmak ve var olmak için hayal kurmalısınız ve bundan korkmamalısınız diyorum. Aslında korktuğunuz hayal kurmak değil, kurduğunuz hayallerin gerçekleşmeme ihtimali. Bunda çevrenizde bulunan insanların payı da büyük. Hayallerinizi paylaştığınız, anlattığınız kişilere dikkat etmelisiniz. Bu kişiler, kendi gerçekliğinde hapsolmuş ve yaşadıkları hayal kırıklıklarını kabullenmiş ya da hiç hayal kurmamış insanlar olmamalı mesela. Onlarla paylaşmanın bir anlamı olmayacak, hatta sizi kendi girdaplarına çekeceklerdir. Böyle insanlar günümüzde çok fazlalar. Mutsuz bir enerji taşıyor ve yayıyorlar. İlk adım bu kişilerden olabildiğince uzaklaşmak. Hayal kurmaktan korkma nedeniniz gerçekleşmeme ihtimali ise, bakış açınızı geniş tutup bir de diğer tarafa bakın yani gerçekleşme ihtimaline. Olumsuzluğa o kadar odaklıyız ki, olumlu yanı göz ardı ediyoruz. İkinci adımınız da bu olsun. Olumlu ihtimali düşünüp motivasyonunuzu artırın.
Burada şunu özellikle belirtmekte fayda görüyorum, sizden hayal dünyasında yaşamanızı istemiyorum tabi ki. Yani gerçek dünyadan kopmayın. Hayal kurmak gerçeklikten kopmak değil, gerçekleşecek olanlara odaklanmaktır. Hayal kurmak gelecekle ilişkilidir her zaman.
Hayal kurarken olabildiğince özgür olmalısınız. Bir çocuğun hayal dünyası gibi özgür ve zengin olmalı hayalleriniz. Kendinize sınır koymamalısınız. Üstelik hayal kurmak bedava, bir maliyeti yok. Bu güzel haber. Bir diğer güzel haber de hayal kurarken insanlar mutlu oluyorlar ve bu mutluluk sizi daha sağlıklı hale getiriyor. Ben değil, uzmanlar söylüyor bunu. Hayaller yaşama isteğini artıran, var olmanın devamlılığını sağlayan bir motivasyon aslında. Hem de en güçlülerinden.
Hayal kavramı önemli bir şey olmasaydı, hayal satıcılığı ya da hayal hırsızlığı diye bir kavram oluşmazdı sanırım. Hayal kurun ve hayallerinizi paylaşırken dikkat edin uyarısında bulunurken, bu iki kavrama atıfta bulunuyordum aslında.
Hayat, siz hayal kurmaktan vazgeçtiğiniz anda bir başkasının hayaline seyirci kılıyor sizi. Siz de 'keşkelere', 'ben olmalıydım' ve benzeri sözcüklere hayatında yer açan biri olarak buluyorsunuz kendinizi. Bir şeyleri başarmış insanların en sık kurduğu cümle " hayal ettim, vazgeçmedim ve başardım". Hayal kurmaktan korkmayın, hayalinizi gerçekleştirebileceğinize inanın. Zorluklar olacak elbette ki. Ama pes etmeyin. Birileri zamanında pes etseydi, bugün bu yazıyı telefonunuzdan okuyamazdınız.
Birileri hayal etti, sonra başka birileri bu hayalin ötesini hayal etti. Bu sonsuza dek giden bir zincir. Gülenler, dalga geçenler, itiraz edenler olmadı mı? Oldu tabi ki. Ama bu zincir hep var oldu ve var olmaya devam edecek. Siz de bu zincire en azından kendi geleceğiniz için dahil olun.
Hayal kurun, geleceğiniz şekillensin. Hayal kurun, geleceğinizi gerçek kılın.
