Loading

Her Neyse

Birileri ile fikir ayrılığı yaşayabilirsiniz. Anlaşmazlıklarınız olabilir, tartışabilir hatta tüm ilişkinizi o kişi ile kesebilirsiniz. Peki ya kendiniz ile fikir ayrılığı yaşıyorsanız?

Kendinize 'her neyse' demek, kendinizi es geçmektir. Bu başarınız ve hayatınıza vuracağınız en büyük darbe, kendi sonunuzun başlangıcı olacaktır.

İnsanlar bir araya geldiğinde her şey, her zaman yolunda gitmeyecektir. Doğamıza aykırı yani canlı olma doğasına aykırı. Çünkü en ilkel halimizde bile 'ben' denilen bir kavram giriyor araya. En masum halde fikir ayrılığı yaşayarak tartışabiliyoruz. Bu normal bir durum. Endişe edilmesine gerek yok. Ancak başkası ile yaşadığımız bu normal süreç, kendimizle yaşanıyorsa durum değişiyor.

İlk durumda 'her neyse' deyip yola devam edebiliyoruz. İkinci durumda ise kendimize 'her neyse' dememiz pek mümkün görünmüyor. Kendimize karşı mücadeleye girmek çok zor ve yorucu çünkü. Galibi olan bir durum değil. Kendimizle birlikte kaybediyoruz ya da kazanıyoruz. Yani sürekli berabere kalma hali diyelim.

Peki bir insan kendi ile nasıl fikir ayrılığına girebilir? Korkmayın psikolojik bir rahatsızlıktan bahsetmiyorum burada. Tabii ki ileri safhaları vardır; belirli rahatsızlıklara yol açan. Ancak ben burada normalde olan bir durumdan behsediyorum. Mantık ve kalp çatışması değil bahsettiğim. Sezgi ve akıl arasında geçen bir durum. Hani bazen içimizde konuşan biri var deriz ya, işte o biri sizsiniz. Yani kendiniz. Sezgileri güçlü olan ve aklınızı sürekli olarak dürten bir varlık o. İçgüdünüzün diğer adı diyebiliriz. Onu bazen dinlemeyerek yola devam etmeye çalışıyoruz ama sonrasında pişmanlık ilk aldığımız cevap oluyor.

Her canlıda var olan bu içgüdü durumu yola devam etmenin, hayatta kalmanın ilk koşulu ve rehberi aslında. Ona 'her neyse' demek kendinizi es geçmek demek ile eş değer. Bu çok acı sorunlara sebep olabilir. Kendinizi görmezden gelemezsiniz çünkü. Dışarıya karşı savunmasız kalırsınız da ondan.

Başarmak için önce kendinize güvenmeniz gerekiyor. İçgüdülerinize kulak vermeniz, onunla konuşmanız, aklınızla aynı frekansta akmasına izin vermeniz gerekiyor. Fikir çatışması yaşarsanız kendi içinizde şayet, bedeniniz bunu kaldıramaz ve sağlığınızdan olursunuz. Bu bütün bir paket olarak konuldu yaradılışınıza. Uymazsanız sonuçları ağır olur ve katlanmak zorunda kalırsınız.

Kendinizi görmezden gelmeyin. Hatta ilk önce onu görün. Aklınızı ve içgüdünüzü birlikte yüzdürün beden havuzunda. Bir fikriniz mi var, önce kendinizle paylaşın. İlk başta olacak olan aklınız ile içgüdünüzün hafif tartışmaları. Sonrası ise akıl süzgecinden içeri rahatça giren içgüdünüzün aklınızla birlikte hareket etmeye başlaması olacaktır. Yanlış anlaşılmasını istemem; içgüdünüz her zaman kazanır demiyorum, kazanma ve kaybetme yok bu hususta. Akıl ile birlikte hareket etmeye programlı diyorum. O her zaman akla ulaşma çabasında olacaktır çünkü. Var olma sebebi bu.

Onu görmezden gelmek sizi kendinizle mücadeleye iter ki bu çok yorucu bir süreçtir. Kaybedersiniz, zarar görürsünüz. O nedenle eskiler demiş ya; ' İnsana kendisinden başka kimse zarar veremez. Bir insanın kendine ettiğini de bir başkası ona edemez. ' 

Fikrin kaynağı aklınız, onu başarıya ulaştıracak olan da kendinizsiniz. İçgüdüleriniz bir yapıştırma malzemesi, asıl benliğiniz. Dolayısı ile ona 'her neyse' dememelisiniz. Hayran olduğumuz ve yerlerinde olmak istediğimiz birçok deha bu dengeyi korudukları için fikirlerini hayata geçirmişler ve ilerletmişlerdir. Onların deha olma sebebi bu aslında; dengeyi bulmaları. Kendi ile tartışırken akıl ve içgüdünün birlikte yol almasına imkan vermeleri ve içlerindeki tartışmayı bu şekilde sonlandırmaları. 

Kendinize ' her neyse' demeyin. Kendinizle olan konuyu kapatamazsınız ve vazgeçemezsin çünkü. Unutmayın yolculuğun sonunu siz hayal ettiniz. O sonu bulmak için karşılaştığınız kişiler ve birlikte yol aldıklarınız bu sonu değiştiremez. Bu sondan sizi alabilecek olan tek şey kendiniz yani sizsiniz. Yani kaybetmenizin sebebi bu olur. 

Kişisel gelişimin özünde yatan da budur. Sizi geliştirecek olan başlangıç ve sonun dengesi yani sizin iç dengenizdir. Kendiniz ile birlikte yol alabilmek, onun her zaman sizinle olmasına izin vermek, farkında olmak ve onu önemsemektir. Onunla yapacağınız tartışmalar sizi ileriye taşımaya yönelik olmalıdır. Bunu kavgaya dönüştürmek size kaybettirir ve sizi en dibe götürür. Bu sebeple kendinizi göz ardı etmeyin ve onu fark edin. 

Cümlenin 'her neyse' kısmını değil, nerede kalmıştık' kısmını kendinizde uygulayın... 

 

Çimen AKGÜN
Standart Üye / 67 Yazı / 149,6K Okunma

25 Aralık 1985 İzmir iline bağlı Ödemiş ilçesi doğumluyum. Haliç Üniversitesi Tiyatro Bölümü yüksek lisans mezunuyum. Lisansım Uludağ Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi olup, ilk yüksek lisansım ise Adlı Tıp alanıdır. Hukuk dalları üzerine KPSS, SMMM ve Açık öğretim kurslarında 8 sene öğretmenlik yaptım, Adlı Tıp alanında da hukuk üzerine çalışmalar yaptım. Lise hayatımdan beri uğraştığım tiyatro alanında akademik olarak yer almak için 2012 yılında konservatuar sınavlarına girerek bu alanda tezli yüksek lisansımı tamamladım. Kedi sahne sanatları tiyatrosunda oyuncu olarak yer almaktayım. Oyunculuk mesleğim içersinde bir çok tiyatro ve dizi içinde yer aldım. Aynı zamanda da profesyonel dans eğitmeniyim. Yaşam koçluğu, motivasyon koçluğu, kişisel gelişim uzmanlığı ve yaratıcı drama eğitmenliği yapmaktayım. Yazmayı çok seviyorum. Şiir yazan, şarkı sözü yazan, okuyan, araştırmacı bir kişiyim.


Yorum Yap

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

ya da üye olmadan yorum yap ve onaylanmasını bekle.
ÜST