'Fırsatını bulsam neler yapacağım aslında', 'fırsat kolluyorum anlatabilmek için, başvurmak için, yapmak için vb...', 'bir fırsat verseler...', 'fırsatım yok ki...' bu cümleleri kurmayan var mıdır acaba? Hepimiz hayatımızın bir döneminde bu cümleleri kurduk, hatta kurmaya devam ediyoruz belki de. Şu an kuranlar bile var. Ah be 'fırsat' sen neymişsin! Herkes seni bekler, arar olmuş. Olmuş da sana kavuştuğunu anlayan ya da sana kavuşan olmuş mu? İşte bunun cevabı önemli.
Size fazla takılmayın fırsatı dışarıda aramaya desem, yanıtınız ne olurdu? Bir düşünün neden fırsatı dışarda arıyoruz? 'Kendi fırsatını kendin yarat' cümlesini duymuşsunuzdur. Bunu söyleyen kişilerin birçoğu başarıyı elde etmiş, başarılarının sırrını anlatan kişiler. Ben kendi fırsatını yaratanlar var mıdır bilmem gerçekten ama fırsat yaratmak ile uğraşmaktansa, fırsatın kendi olduğunuzu size söyleyebilirim. Evet, yanlış duymadınız. Fırsat; sizsiniz!
Kendinizi hafife almayın demek istiyorum aslında size. Beklemenizi gerektirecek bir şey yok başlamak, bitirmek, devam etmek ya da durmak için. Aslında tüm eylemleriniz için. Bu içinizde sizi durduran korku ya da endişenin ilizyonu. Size 'fırsat' bahanesini sunuyor. Bu bahaneye tutunmanıza sebep oluyor. O esnada da zaman akıp geçiyor. Çünkü siz fırsatı beklerken etrafınızda her şey hareket halinde ve kendi döngüsünde akıyor, geçiyor. Yani bu bekleyiş; sizi rahatlatan, korku ya da endişelerinizden ötürü sizi güvende tutan bir durum olsada, size zarar veriyor. Ertelemelere ve geç kalmalara sebep oluyor.
O zaman kendinizin fırsatın ta kendisi olduğunuzu düşünme zamanı gelmedi mi? Fırsat sizsiniz. Kendinizi bekliyor, kendinizi arıyorsunuz. Kendinize güvenmediğiniz için bu arayış. Fırsat olduğunuzu anladığınız gün, emin olursunuz; değerinizden, özünüzden, fikrinizden, zamanınızdan ve ait olduğunuz ya da dair olduğunuz her şeyden. Bu size başarıya giden basamakları gösterir. Bu basamaklardan korkmadan ve güvenle adım atmanızı sağlar. Sağlam bir ilerleyişi ve sonunda da başarıyı elde edersiniz. Herkes fırsat bu dünyada. Dünya da bir fırsat. Yaşam da. Her şey bir fırsat aslında. Kendimiz içinde, başkaları içinde fırsatız. Bu bilgi ile her şey daha anlamlı ve bir bütün olarak karşımıza çıkar. Herkes birbirine ihtiyaç duyarken, kendine de ihtiyaç duyar aslında. Bunun farkına vardırır, bu bilgi hepimize.
Kendinden yol almak, yola çıkmak budur. Başarı öykünüz kendinizi gerçekleştirmektir. En büyük girişiminiz kendinizsiniz. Fırsat olan sizsiniz. Kayıplarınız, tökezlemeleriniz, düşmeleriniz, kazançlarınız, ilerlemeleriniz, devam edebilmeniz, değişmeniz yani tüm eylemleriniz sizden, fırsattan bir parça. Her biri ayrı fırsat. Onları fırsata çevirmenize gerek yok, zaten onlar fırsat. Sadece bunu fark etmeniz gerekiyor. Gözünüzü açmanız gerekiyor. Bütün, bu demek.
Fırsat sizseniz, bunun tadına varın. Keşif yapın. İçinizde beliren korku ya da endişelerin, yani sizi engelleyen tüm duygu ya da durumların aslında hiç olmadığını görmeye çalışın. Siz onları var ediyorsunuz. Aslında onlar yok. Gerçek olan sizin fırsat olduğunuzu görmemeniz. Kendinizle bu hususta bir alışveriş içinde olmamanız. Bu alışverişi sağlarsanız her şey daha kolay ve akıcı olacak emin olabilirsiniz. Kalıcı ve devamlı başarının sırlarından biri de bu.
Açın pencerelerinizi, kapalı olan kapılarınızı, kitli tuttuğunuz fikirlerinizi. Zamanla birlikte hareket etmeye başlayın artık. O akıyor, sizde akmaya başlayın. Durmak gerekli değilse, harekete ivme kazandıracak, ilerlemeye yakıt olacak ya da başarıya dair hizmet edecek bir eylem değilse, o zaman size dair en büyük engel budur. Yani içinizde sizin, varlık kazanmasına izin verdiğiniz korku ya da endişe tüm bunların sebebidir, bu engeli besleyendir.
İşin özü; siz kendinizi bekliyorsunuz. Bir insan kendini bekliyorsa durum vahim. Kendi ile bir bütün olamamış, kendini tanımıyor demektir. Kendinin farkında değil demektir. Fırsat yaratımı değil bu süreç, fırsat olduğunu görmek aslında. Bunu erkenden görenler için yine de umut var. Ancak hiç göremeyenler? Onlar için sonsuz bir bekleyiş gibi akıp geçen zamana dair seyirci olmak düşüyor. Seyirci olmayın! Pişmanlık duygusu eklenmesin bir de, içinizdeki korku ve endişelerin üstüne. Yıllarca bu duyguları besleyerek büyütmeyin. Kendinizi görün, fark edin.
'Dünya, fırsatlar dünyası' gerçekten de, eskilerin dediği gibi. Onlar; 'görmesini bilene' diye de eklerler cümlenin devamında. Çünkü kimisi zamanında, kimisi de geç kalarak fark etmiştir fırsatın kendileri olduğunu. Bu söz, eskilerin tüm sözlerinde olduğu gibi tecrübe edilerek söylenmiştir. O zaman bu söze siz de kulak verin. Zamanında tecrübe edenlerden olun, geç kalanlardan değil.
Siz fırsatsınız, fırsat olan sizsiniz ya da fırsat sizsiniz. Bu cümle ile şimdi, şimdiye başlayın. Başlamanın zamanı şu an çünkü...